19 Ağustos 2012 Pazar

Söğüt John


...
Söğüt John seksenin üzerindeydi. Büyükbaba dedi ki, uzun zaman önce Söğüt John Uluslar'a gitmiş. dağlarda yürümüş. Araba ya da trene binmeksizin. Üç yıl gitmiş ve geri dönmüş, ama bundan söz etmemiş. Yalnızca hiç Ulus olmadığını söylemiş.
...
Söğüt John'a çok yakında birçok Çeroki olacağını söyledim. Ona dedim ki, ben de bir Çeroki olacaktım. Büyükanne dağlarda doğal olduğumu ve ağaçları anladığımı söylemişti. Söğüt John omzuma dokundu ve gözleri biran parıldadı. Büyükanne dedi ki, yıllardır ilk kez böyle görünmüş.
...

Benimle yürümek ister misin, Söğüt John? Fazla uzağa değil;
Bir ya da iki yıl, zamanının sonunda.
Konuşmayacağız. Yılların acılığını da anlatmayacağız.
Belki güleceğiz bazen; ya da gözyaşlarının nedenini bulacağız;
Ya da kaybolmuş bir şeyi ikimiz de arayacağız.

Benimle konuşmak ister misin, Söğüt John? Fazla uzun değil;
Dünyadaki uzunluğunla ölçülmüş bir an.
Bir iki kez bakışacağız; her ikimiz de bileceğiz
Ve duyguyu anlayacağız; bu yüzden gittiğimiz zaman
Diğerinin değerine kandaş olduğumuzun rahatlığını alacağız.

Gitmeni ertele, Söğüt John. Yalnızca benim için.
Oyalanmak, ayrılan bizi rahatlatır ve güven tazeler.
Anılar hızlanmış gözyaşlarını yavaşlatmaya yardım eder.
Daha sonra seni hatırlayarak;
Ve hafifletir yüreğin hüznünü biraz.

F.Carter, Küçük Ağaç’ın Eğitimi

Fotoğraf: B.Keaton, Arches National Park, National Geographic Arşivi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder