Doğada her canlı bir işaret bırakır...izler, yuvalar, tüyler, ölen hayvanların kemikleri...işaretleri anlamlarıyla okuyabilmeyi öğrendiğimizde kendimizi doğanın gerçek bir parçası olarak hissetmeye başlarız...
2008 ilkbaharında Adana'da yaban hayatı ile ilgili eğitim çalışmamız sırasında, Halim Bey ve Ebru Hanım'dan doğadaki işaretleri doğru okumaya yönelik bilgileri almaya başlayan DKMP ekibi ile genç arkadaşlarımız için ilginç bir gündü...Halim Bey, Akyatan Lagünü kıyısında başlayan ve ormanın içinde devam eden yürüyüş rotamız boyunca bizlere, doğadaki işaretler konusunda deneyimsiz gözlerimizin ayırt edemediği detayları göstererek bilgi veriyordu...
Lagün kıyısında otların ve sazların arasındaki kemirgen yuvaları...
Geyiklerin boynuzlarını kaşımak için kullandığı ağaç dalları...
Oklu kirpi dikenleri, yaban domuzlarının sırtlarını kaşıdıkları ağaç gövdeleri, çakalların ağaç kütükleri üzerine bıraktıkları dışkıları ile yer belirlemeleri... tüm göstergeler , gündüz gözüyle görme şansımızın çok düşük olduğu yaban hayvanlarının alandaki varlığının önemli kanıtlarıydı...
Fotoğraf: A.Akkaya
Halim Bey ve Ebru Hanım'ın rehberliğinde farkındalık oluşmaya başlamış acemi gözlerimiz bu detayları farkederek yürüşümüze devam ettiğimizde, peyzaj açısından çekici olan yürüyüş rotamız bizler için daha da anlamlı olmaya başlamıştı...
Doğayla tanışmak heyecan vericidir...doğayı tanıdıkça sever, heyecan duyar, merak eder, korumak için çaba sarfetmeyi göze alırız...tıpkı değer verdiğimiz dostlarımız gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder