10 Eylül sabahı Irmak, ben ve Ezgi, 06.30 uçağıyla Adana'ya ulaştık... Volkan, Öznur ve Ergün'le buluşup, Seyhan Barajı kıyısında kahvaltımızı yaptıktan sonra Vecih Kaptan, Can ve Okan'la ekibi tamamlamak üzere Karataş'a yola çıktık...
Karataş'ta Vecih Kaptan, Can ve Okan'la buluşup yola devam ediyoruz... öğlene doğru İskenderun Limanı'na vardığımızda Vecih Kaptan sayesinde bir süredir görüşmek üzere ulaşmaya çalıştığımız değerli Fehit Bey'e ulaşabiliyoruz...kendisi bize zaman ayırmayı kabul ediyor ve bizler tarihi değeri olan bir konunun hikayesini Fehit Bey'den birebir dinleyebilme şansını bulmanın sevincini duyuyoruz...akşam üzeri ekibimizin bir bölümü Adana'ya geri dönüyor...Volkan, Ezgi, Öznur, Ergün, Irmak ve ben aynı akşam sevgili Mustafa ve Burcu'nun "Kır Düğünü"ne katılıyoruz...
Fotoğraf: V.Bal (İskenderun)
Düğün çıkışı Volkan'ın önerdiği künefeyi yediğimiz için kesinlikle pişman değiliz...
İskenderun
Pazar sabahı erkenden rotamız Antakya...Mozaik Müzesi'nde yer alan hayvan ve bitki çizimleri, mozaiklerin yapıldığı yıllarda yaşayan türler hakkında bizlere fikir veriyor...
Fotoğraf: V.Bal (Antakya)
Öğlen sıcağıda Harbiye Şelale'de öğle yemeği fırsatı bulunca memnun oluyoruz... kayaların arasından akan sular ve ağaçlar arasında sanki farklı bir iklime geçiyoruz... Volkan'ın yemek seçimi konusundaki titizliği keyifli bir öğle yemeği şansını getiriyor bizlere...
Fotoğraf: Ö.Toper (Antakya)
Ve Akyatan Kampımızın sezon sonu son çalışmalarını yapmak, yerel yönetimleri bilgilendirmek ve kampımızı kapamak üzere Adana'ya geri dönüyoruz...Kampa dönmeden, Havaalanı'nda Volkan, Ezgi ve Öznur'u İstanbul'a yolcu ediyoruz...ertesi sabah son yuvalar kontrol ediliyor...
Adana, Karataş, Akyatan
Sonraki gün 14 Yumuşak Kabuklu Nil Kaplumbağası'nın yaşam ortamına güvenle ulaşabilmesi için kamp ile Seyhan Nehri arasında yaklaşık 75 km yol alıyoruz...
Adana, Seyhan Nehri
Pamuk tarlalarında açmış pamuklar, göçe hazırlanan kuş türleri, kampta bulaşıklığımız içinde dinlenen minik yeşil kurbağa, duvarlarda dolaşan semenderler ve dolunay... sonbaharın bize selam verişi...
Sonbaharın gelişiyle öğretmenlerimiz de köye döndü...Sezer ve Emre öğretmenlerimiz yaklaşık 100 öğrencinin eğitimini tek sınıflı köy okulunda gerçekleştirebilmek için ciddi bir çaba içindeler...
Bu sezon 3,5 ay neredeyse göz açıp kapayana kadar geçti... çalışmalarımızda farklı uzmanlıklara sahip misafirlerimizden değerli katkılar aldık...alan ekibimizin daha iyi çalışabilmesi ve çalışmalarımızın önümüzdeki yıllarda daha kapsamlı olabilmesi için tatil günlerini bizlere ayırıp gönüllü teknik katkı veren Öznur, Volkan, Tuncay Hocamız, Serkan, Seda Öğretmenimiz, Berna ve Tolga'ya da birkez daha içten teşekkürler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder